Hukuk fakültesini bitiren genç, ülkenin en ünlü avukatının yanında staj yapmak için başvuruda bulunur. Avukat gence tek şart ileri sürer: "İlk davandan elde ettiğin bütün parayı bana vereceksin". Anlaşma imzalanır ve iki yıl beraber çalışırlar. Tam staj bittiğinde genç anlaşmayı haksız bulduğunu, ilk davadan kazandığı parayı ona vermeyeceğini açıklar. Avukat tazminat talebi ile mahkemeye başvurur.
Hakimin kararı ne olmalıdır?
İki davalı duruşmada hakimin karşısına geçtiğinde avukat şunu söyler:
"-Sayın yargıcım, bu davayı uzatmaya gerek yok; çünkü eğer ben kazanırsam zaten parayı alacağım, eğer kaybedersem yine alacağım, çünkü anlaşmamıza göre o ilk davasından kazandığı parayı bana verecek."
Hakim tam avukatı haklı bulacakken bu kez genç avukat söz alır ve şöyle der:
"-Sayın yargıcım, evet avukat haklı, bu duruşma gerçekten gereksiz, ama benim lehime; zira eğer ben bu davayı kazanırsam zaten ona birşey ödemeyeceğim. Eğer kaybedersem, anlaşmamıza göre ilk davayı kaybettiğim için ona yine bir şey ödemeyeceğim.".
Elinizde bir kart olduğunu düşünün.
Kartın bir yüzünde şu yazsın:
“Bu kartın diğer tarafında yazan cümle doğrudur.”
Kartın diğer yüzünde ise şu yazsın:
“Bu kartın diğer tarafında yazan cümle yanlıştır.”
Timsahın biri Nil kenarında çamaşır yıkmakta olan bir kadının bir anlık gafletinden yararlanarak onun çocuğunu yakaladı. Kadın çocuğunu geri vermesi için timsaha yalvardı. Timsah, "çocuğuna ne yapacağımı doğru olarak tahmin edersen, onu sana veririm, aksi halde onu yerim," dedi.
Kadın, "Ay! Yavrumu yiyeceksin," diye bir çığlık attı.
Timsah, "pekala," dedi, "artık onu sana veremem, çünkü böyle yaparsam sen yanlış tahminde bulunmuş olursun. Halbuki sana yanlış tahminde bulunursan onu yiyeceğimi söylemiştim."
"Tam tersine," dedi kadın, "yavrumu yiyemezsin, çünkü onu yersen doğru tahminde bulunmuş olurum ve doğru tahminde bulunduğumda onu bana vereceğini söylemiştin."
Bir mahkum suçunun cezası olarak idama mahkum edilir. Yargıç idam kararını açıklarken mahkuma şunu söyler: ‘Önümüzdeki yedi gün içinde herhangi bir gün saat 12’de asılacaksın ve asılacağın günü ancak aynı gün sabah 9’da odana rahipten öğreneceksin. ’ Mahkum yargıcın bu sözleri üzerine düşündüğü zaman asılmasının mümkün olmadığını anlar. Mahkum bunu neye dayanarak düşünmüştür? Mahkum ilk olarak 7. gün asılacağını düşünür. Eğer 7. gün asılırsa bunu 7. günün sabahı öğrenmesi gerekir. Ancak 6. gün asılmamışsa 7. gün asılacağı bellidir ve hangi gün asılacağını önceden anlamış demektir. Yargıcın açıklamasına göre bu mümkün olmadığından 7. gün asılamaz. Mahkum daha sonra 6. gün asılacağını varsayar. Ancak bu durumda eğer 5. gün asılmamışsa 7. gün asılamayacağına göre 6. gün asılacağı bellidir. Ama yargıcın açıklamasına göre hangi gün asılacağını önceden anlamaması gerekirdi. Bu durumda 6. gün asılacağı belli olan mahkumun aslında 6. gün asılmaması gerekir. Yukarıdaki çıkarımları 1. güne kadar getiren mahkum aslında hiçbir zaman asılmayacağını anlar.
Bir berber, bulunduğu köydeki erkeklerden, yalnızca kendi kendini traş edemeyen erkekleri traş ediyor. Berberi kim traş edecek?
1- Eger kendi kendine traş olmasa, bu durumda kendi kendine traş olamayan erkek sınıfına girecek ve kendisi de kendini traş edemeyen erkekleri traş ettiği icin kendini traş etmesi gerekecek.
2- Kendini traş etmesi durumunda da kendi kendine traş olabilen erkekler sınıfına girmiş olacak ve sadece kendi kendine traş olamayan erkekleri traş ettiği için, bu kuralı bozmuş olacak.
Kral ülkenin yalancıları arasında bir yarışma açar ve "işte bu yalan!" diyebileceği bir yalan uydurana bir küp altın vaat eder. Yalancılar akın akın saraya gelip yalanlarını söylediler. Fakat yalanlar ne kadar akıl almaz olursa olsun kral hep, "olabilir, neden olmasın" gibi cevaplar veriyordu. Böylece hem eğleniyor, hem de bir küp dolusu altından olmuyordu.
Derken, kahramanımız elinde boş bir küple huzura çıktı ve krala, "Rahmetli dedeniz bir savaşa çıkacaktı, ancak o günlerde hazinede yeterli para yoktu. Dedeniz, benim dedemden bu küple bir küp altın borç aldı ve "bu borcumu torunum torununa ödeyecek" diye söz verdi. Şimdi, dedenizin borcunu bana ödemeniz için buraya geldim."
Kral, "işte bu kuyruklu bir yalan!" deyince adam, "o halde ödülümü alayım," dedi. Bunun üzerine kral "Imm... Doğru da olabilir" deyince adam, "o halde borcunuzu ödeyin" dedi.
-Aşağıdaki cümle doğrudur.
-Yukarıdaki cümle yanlıştır.